5000 yıllık tarihi ve Avrupa medeniyetlerinin gelişimindeki önemi ile birlikte Troya, Homer zamanından I. Dünya Savaşı’na kadar olan süreçte sanatsal ve tarihsel büyük bir kültürel etkiyi temsil etmekte.
T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2011 yılında açmış olduğu yarışma 10 hektarlık alan üzerinde yer alıyor. Müze, Çanakkale’de Hisarlık Tepesi’nde yer alan ören yerine yakın bir bölgede, Teyfikiye Köyü’nün yanında yapılmış.
Müzede koruma ve restorasyon laboratuvarlarının yanı sıra 2000 m²’lik depo alanı, geçici ve kalıcı sergi alanları, aktivite alanları, kafe, restoranlar ve satış alanları yer alırken doğal çevreye de erişim olanağı sağlanacak.
Ömer Selçuk Baz ve Yalın Mimarlık ekibi, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan ve dünyanın en ünlü arkeolojik alanlarından biri olan Troya’da “Troya Müzesi Ulusal Mimari Yarışması”nda 1.lik ödülünü kazandı.
5000 senelik tarihi ve Avrupa Medeniyet tarihinin gelişimindeki önemi ile Troya, hem sanatsal hem de tarihi açıdan Homeros Dönemi’nden I. Dünya Savaşı’na kadar derin bir kültürel etkiyi temsil etmekte.
Tasarımda tercih edilen yol, yapıya giriş anından itibaren ziyaretçiyi belirli eşiklerde kademeli olarak tecrit etmek, ziyaretçiyi kısmen ve bazen tamamen fiziki bağlamdan koparmak ve tekrar bağlamak üzerine kurulmuş.
Tüm destek işlevleri yer altındaki tek bir kata toplanmış. Bu kat, yeryüzünden algılanmayan, üzeri peyzaj ile örtülü bir kat olarak kurgulanmış.
Sergi yapısı bu katın içerisinden, yeryüzündeki bir yarıktan toprak üstüne yükselen 32x32 m boyutlarında kare planlı robust bir obje olarak algılanabiliyor. Ziyaretçiler yapıya 10 metre genişliğinde bir rampadan aşağıya inerek giriyor. İnerken ufuktaki yapıya doğru yaklaşıyorlar, peyzaj ve yeryüzü yavaşça kayboluyor, geriye gökyüzü ve yapı kalıyor. Ziyaretçi içeri girdiğinde kendini bir sirkülasyon bandında buluyor. Pas kırmızısı, toprak rengi sergi yapısı şeffaf çatıdan yeryüzüne doğru yükseliyor. Paslanmış metal (corten) kaplı yapı, bu haliyle topraktan çıkarılmış kırılmış testiler ve çömlekler gibi biraz çizilmiş, bozulmuş, kendine özgü dokusuyla ardında bir yaşanmışlık olduğunu hissettiriyor.
O döneme ait olmasa da malzemenin ve mimarinin geçmişi, günümüz ve gelecek arasındaki bağa dair bir şeyler söylüyor. Ziyaretçiler sergi yapısını saran rampalar ile yavaşça yukarı çıkmaya başladığında
cephedeki yarıklardan coğrafya, tarlalar ve Troya kalıntıları görülebiliyor. Çatıya ulaşıldığında dev bir seyir terasına çıkılıyor. Troya’nın uzak ve yakın geçmişi, bu topraklardaki yaşanmışlıklar ve yaşanabilecekleri hayal ettiriyor.
Yapıda seçilen malzemeler mümkün olduğunca en işlenmemiş halleri ve bitişleri ile kullanılmış.Bu anlamda malzemelerinin kendi doğalarına, davranış, inşa edilme şekillerine referans verecek şekilde yapıda ifade bulmaları önemli bir tasarım kararı olmuş. Beton, paslanmış çelik ya da ahşap gibi gazbeton donatılı düşey paneller de kendi imalat tekniklerini ifade edecek şekilde yapıda yer almışlar. Tasarım ekibi, 5000 yıllık antik bir dünyaya dair referansların aktarıldığı bir yapıda, malzeme ve ona dair inşaat bilgisinin görünür kılınmasının ve aynı zamanda da yapı estetiğinin bir parçası olmasının daha da anlam kazandığını düşünüyor.
İçerik: Tasarım Group